- uygulanan
- applied
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
cari — uygulanan; yürürlükte olan … Hukuk Sözlüğü
açık lise — is., eğt. Liselerde uygulanan açık öğretim biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksona — is., den. Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları … Çağatay Osmanlı Sözlük
ameliyat — is., ç., tıp, Ar. ˁameliyyāt 1) Hasta üzerinde tedavi amacıyla uygulanan kesme ve dikme işlemi, operasyon 2) esk. İşler, faaliyetler Enkazın kalkması üç dört günlük ameliyata muhtaç. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler ameliyat eldiveni ameliyathane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınç duyumu — is., ruh b. Deri yüzeyine kas veya eklem bölgelerine uygulanan bir gücün yarattığı duyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınç tedavisi — is. Vurgun rahatsızlığında ortalama atmosfer basıncının üstünde bir basınç bulunan özel bir odada uygulanan iyileştirme yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
baskı — is. 1) Bir eserin basılış biçimi veya durumu Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar 2) Bası sayısı Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3) Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri Sözlüğün yeni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beden cezası — is. İnsan vücudu üzerine uygulanan ceza … Çağatay Osmanlı Sözlük
bileşke — is. 1) Bir araya gelme, toplaşma, birleşme İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa nın genel görünümüne dönüşecektir. S. İleri 2) fiz. Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi kuramı — is. Bilginin temelini, bilim alanında uygulanan yöntemleri, sınır ve güvenilirlik bakımından inceleyip araştıran felsefe dalı, epistemoloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük